16 Eylül 2018 Pazar

Evrende Başka Boyutların Olup Olmadığını Öğrenmeye Çok Yakınız


Evren, modern bilimin anlamlandırmakta güçlük çektiği bir yer. İnsanlık ise evrendeki çok çok küçük bir kum tanesinin üzerinde yüz binlerce yıldır bilinmezliğini çözmeye çalışıyor. Şimdi, yapılan son araştırmalara birlikte evrende bugüne kadar tanık olmadığımız başka boyutların varlığına kanıt aranıyor.
Geçtiğimiz yıl çarpışan iki nötron yıldızından gelen yerçekimsel dalgaların keşfi, belki de astronomi tarihinin en büyük keşiflerinden birisi oldu. Chicago Üniversitesi’nde görevli akademisyenler, bu yer çekimsel dalga verilerine dayanarak, evrende varlığı muhtemel olan uzamsal boyutlara dair hiçbir kanıt bulamadılar. Yaptıkları son araştırma ise geçtiğimiz yıl çarpışan o iki nötron yıldızının yaydığı yer çekimi dalgaları hakkında daha çok bilgi sahibi olmamızı sağladı. Bu veriler, evrenin hala keşfedemediğimiz bazı yönlerini anlamak için çok idealler. 
2015 yılında üç fizikçi, yer çekimi dalgalarını ilk kez tespit ettikleri için Nobel Ödülü kazanmışlardı. Geçtiğimiz yıl ise bilim insanları, bu dalgaların varlığını nötron yıldızlarının çarpışmasıyla ilk kez gözlemlediler. Bu iki gelişme arasındaki en büyük fark, birisinde kağıt üzerinde kanıtların sunulmasıydı. İkinci olayda ise kağıt üzerinde sunulan verilerin kesin bir şekilde doğruluğunu kanıtlayan elektromanyetik dalgalar (ışık) gözlemlenmişti.
 
Araştırmacılardan Daniel Holz, “Bu hem yerçekimi hem de ışık dalgalarında aynı anda kaynakları tespit edebildiğimiz ilk zamandı. Tamamen yeni ve heyecan verici bir araştırma alanımız oldu, evrenle ilgili her türlü ilginç şeyi öğrenme fırsatı yakaladık" diyor. 
Aslında Einstein’ın genel görelilik kuramı güneş sistemini çok iyi açıklıyor, ancak araştırmacılar evrenle ilgili daha fazla şey öğrendikçe modern astronomiyi Einstein’in hayal gücünden öteye taşıyorlar. 

Peki Einstein’ın hayal gücünden öteye giden o sır ne? Cevap: Karanlık madde!

Karanlık madde, evrenin sürekli gelişmesine neden olan, kaynağı bilimsel olarak henüz tespit edilememiş bir kavram. Elbette içerisinde çok fazla bilinmez var. Zaten bu kavramı araştıran çok büyük boyutlu CERN gibi deney merkezleri mevcut. Nitekim bu deney merkezleri yapay, uzaydan gelen elektromanyetik dalgalar ise gerçek.
Yapılan son araştırma Einstein’ın genel görelelik teorisine alternatif olacak pek çok teoriyi de gündeme getiriyor. Hatta bilim insanları genel göreleliğin bazı noktalarda evreni açıklamak için tutarsız kalabileceği görüşündeler. 
Geçtiğimiz yıl gerçekleşen iki nötron yıldızı çarpışmasından gelen dalgalar, 17 Ağustos 2017 sabahında LIGO araştırma merkezindeki sensörler tarafından net şekilde algılanmışlardı. İlk ışık dalgalarının ardından çarpışmaya ilişkin gama ışınları, X-ışınlar, radyo dalgaları, optik ve kızılötesi ışık da algılandı. Karanlık maddeyi açıklamaya çalışan popüler bir teoriye göre yerçekimi uzayda dağılırken başka boyutlara sızıyor. Eğer gücünde değişiklikler yaşıyor olsaydı, dedektörlere gelen sinyallerin daha zayıf olması gerekiyordu. Şimdi biraz beynimiz yansın: O dalgalar beklendiği gibi zayıf değillerdi. 
Nötron yıldızlarının çarpışmalarından gelen sinyaller, evrenin her yerinde bugün bildiğimiz boyutların geçerli olduğunu kayıtlardı. Bu boyutlardan üçü uzayda, dördüncüsü ise zamanın ta kendisi olarak anlamlandırıldı.
Araştırmacılara göre bu daha bir başlangıç, çünkü bugüne kadar bulguları doğrulamak için ellerinde somut veriler bulunmuyordu. Şimdiyse test edebilecekleri çok fazla teori var. Bu nedenle Dünya her an Einstein ya da Hawking’in öncüsü olduğu modern astronomide devrim yaşayabilir. 
Bilim insanları da bizler de yeni sürprizleri dört gözle bekliyoruz.https://www.webtekno.com/evrende

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder